Ses Sanatçısı Barış Çağlayan Kdz Ereğli Gazetesi ile röportaj yaparak; yaklaşan Sevgi Barış Dostluk Festivalinde yerel sanatçıların ana sahnede değerlendirilmesi gerektiğini belirterek; “Kdz.Ereğli’de kalırsam müziğimde ilerleyemem”, dedi.
Karadeniz Ereğlili sanatçı Barış Çağlayan, Kdz Ereğli Gazetesi İmtiyaz Sahibi Kerimcan Günaydın’ın sorularını yanıtladı. “Sanat, toplum içindir”, diyen Çağlayan, Sevgi Barış Dostluk Festivali için de açıklamalarda bulundu.
Barış Çağlayan Kimdir?
11 Temmuz 1996 doğumluyum. Zonguldak sitede Bahçelievler’de doğdum. 11 yıl İzmit Gebze’de yaşadım. Sonrasında Karadeniz Ereğlili annemin memleketine geldim. Orta öğretimin bir kısmını burada tamamladı. Lise eğitimimi de burada tamamladı. Üniversite önce Medeniyet Üniversitesinde eğitim aldım. Sonra yatay geçiş yaptım. Bülent Ecevit Üniversitesi Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi bölümünü tercih ettim. Başarıyla bitirdim. Bölümünden dolayı biraz siyasetle ilgilendim. Ama 31 Temmuz 2017’de kurulan Ahbap Derneğinin içerisinde bulundum ve bu dernek içerisinde belli bir görevde yer alanlar için siyaseti aktif olarak yapmaları uygun değildi. Aktif bir siyasi görevde bulunmak pek doğru değildi ve bizlerin tarafsız olması gerektiği kanaatinde tüm Ahbap yöneticilerimiz hem fikirdi. Bu yüzden ya siyasette devam etmem gerekecekti ya da derneğimiz içerisinde devam etmem lazımdı. Ben Ahbap Derneği’nde devam etmeyi daha makul gördüm. Daha mantıklı gördüm. Bu yüzden siyasetten bağlarımı kopardım. Şimdilik müziğimle ilgileniyorum.
Eğer şarkıcı olmasaydın ne olmak ister?
Müzik ile ilgilenmemiş ve Ahbap derneği de hiç kurulmamış olsa idi. Büyük ihtimal siyasetçi olmak isterdim.
İleriye dönük projelerin var mı?
İleriye dönük şu şekilde; Ahbap Derneği 2017’de kurulduğundan beri daha da ilerleyebilmesini sağlamayı düşünüyoruz. Mesela Avrupa’da , Asya da , Afrika da ,Türk Devletlerinde , dünyanın her yerinde Ahbap Derneği’nin ilerleyebilmesini düşünüyorum ilk Ahbap kurulduğunda dernek içerisinde WhatsApp gruplarında beyan ettiğim fikirlerdendir. BM Genel Kurulunda bir gün Ahbapların da konuşma yapacağını hayal ettiğimi ilk kurulduğu zamanlar dernek WhatsApp gruplarında yazmıştım. İçlerinde hatırlayan arkadaşlarımız da olacaktır. Şahsi düşüncem bu fikiri Erasmustaki öğrenciler üzerinden yapılabiliriz veya farklı projelerle tabi bizim üzerimizde çalışan yöneticilerimiz var. Onların da belli bir plan projeleri var. Bizim de tabi sunduğumuz fikirler oluyor. Türkiye’de bugün rock müzik dalında bir ilerleme kat edersek çok sevdiğim milletim de bizi bağrına basarsa her zaman milletimin ve dünya da bulunan ihtiyaç sahibi insanların yanında maddi ve manevi yer almak isterim. Her sorunlarına koşmak istiyorum. Herkese yetemezsek de bizler bir yol açalım. İnsanlık açtığımız yolda çabaladığımız güzel fikirlerde bizlerin yanında olacaktır. Buna inanıyorum o yüzden Ahbap derneğinin daha da gelişmesini ve ilerlemesini istiyorum. Youtube’da şarkılarım 100.000, 90.000 bandında dinleniyor. Spotify’da dinlemeler 5000 civarlarında. İçinde bulunduğum Ahbap derneğimin de her daim yanında olmak isterim. Kurulduğundan beri birçok yönetim görevinde yer aldım. Daha da ilerlemek derneğimin içerisinde ve aynı zamanda da kazanmış olduğum maddi kazançlarla halkımın maddi manevi olarak yanında olmak isterim. Plan projelerim şu anlık bu yönde çünkü ülkenin ekonomik olarak büyük sıkıntıda olduğunu görüyorum. Bir babanın, annenin yani çocuklarına yetemediği için döktüğü gözyaşlarını biliyorum. İntihara kalkışanları biliyorum. Yani ülkemde birçok ekonomik sorundan dolayı psikolojik olarak , fiziki olarak da zarara uğrayan insanlarımı biliyorum. Türk milletinin de sadece ülke bazında bakmıyorum, Dünyadaki bütün bu yoksulluğun da bitmesi için birilerinin bir şey yapması gerektiğine inanıyorum. Haluk abimiz bunu sanatla müzikle yapıyor. Bende o yolda ilerlemek istiyorum. Dürüst olmam gerekirse idol olarak görüyorum. Örnek alıyorum. Okuma bayramında Barış Manço’yu canlandırmıştım. Yani tarz olarak da Barış Manço ve Cem Karaca’ya kendimi daha yakın hissediyorum. Ama fikir dünyası olarak daha Haluk abinin başlatmış olduğu bu yolu ilerletmek, daha da ileriye taşımak istiyorum.
Müziğin hayatındaki önemi nedir?
Müzik, açıkçası şarkı söylerken ruhumun dinlendiğini hissediyorum. Farklı bir barış var şarkı söylerken. O an bütün stresimi, sıkıntılarımı, geleceğe dair kaygıları mı her şeyi unutuyorum. Şarkı söylemeyi seviyorum Rock müziği daha çok seviyorum. İçerisinde çünkü isyan barındırıyor. Tabi bu isyan şu demek değil yani; Silahla kılıçla topla tüfekle bir isyan değil, bu fikirsel bir isyan. Yani insanların ezilmesine karşı ya da birisi aşk acı çekiyorsa ihanete karşı ne bileyim toplumsal olarak ekonomik olarak eziliyorsa ona karşı bir isyan. Yani aslında şarkılarımı söylerken kendimi daha huzurlu hissediyorum. Karşı tarafta benimle birlikte dinleyiciler söylüyorsa, onlarda kederleniyorsa, mutlu oluyorsa, haykırarak söylüyorsa o zaman daha mutlu oluyorum. Çünkü onlara demek ki bu enerjiyi karşı tarafa yansıtabildiğimi düşünüyorum.
Çalışmak istediğin bir grup veya başka bir sanatçı var mı?
Dürüst olmam gerekirse grup olarak yok. Yani Barış Çağlayan adıyla ilerlemem gerektiğini düşünüyorum. Ekibimde Volkan Yılmaz adında ‘Elektro gitarist’ bulunuyor. Bir grup kurmayı düşünmüştüm ama Volkan abi kurmamam gerektiğini söyledi. Barış Çağlayan adıyla devam edersen ilerleyen süreçte bir şey katabileceğimi belirtti. Çünkü grup kurulduğu zaman dağılma riskleri ve içindeki fikir ayrılıkları çok olabileceğini söyledi. Ve Türkiye’de birçok Rock grubunun dağıldığını söyledi. O yüzden kendi adıma ilerlersem kendime daha çok şeyler katabileceğimi söyledi. Şu an bir grupla çalışmayı düşünmüyorum ama ileride. Eğer ki bir sanatçıyla bir şarkı yapmak istersem bu Haluk Levent olur.
Sanat dünyasına yeni katılan biri olarak camiayı nasıl tarif edersin?
Ben sanatın toplum için olduğuna inanıyorum çünkü. Yani belki Finlandiya’da ya da Hollanda da, Avrupa’nın çok gelişmiş ülkesinde bulunan bir sanatçı olsaydık. Evet sanatı sanat için yapabilirdik, ama şu an bizim toplumumuzda ekonomik sıkıntılar var, siyasal sorunlar var. Bizim toplumumuzda kültürel anlamda bazı sıkıntılar da var. Dogmatik fikirlerden dolayı sıkıntılar da var. Yani bizim ülkemizde bu kadar sıkıntı varken bence yapılması gereken sanat toplum için olmalı. Toplumun fikirlerini aydınlatmak üzerine olmalıdır. Toplumun ilerlemesi üzerine sorunlarının çözümü üzerine olmalıdır. Bugün bu tiyatro içinde geçerli, diğer sanat dalları ve müzik dünyası için de geçerli. Bugün Türkiye’ye baktığımız zaman sanat camiası biraz kendi zevk dünyalarına daldığını görüyorum. elbette dalabilirler. Kazandıkları para kendi paraları. Buna kimse bir şey diyemez, ama ben felsefi olarak ünlü olmakla sanatçı olma arasında bir fark olduğunu düşünüyorum. Sanatçı var olduğu topluma bir şeyler katabilmeli maddi olarak da katmalı manevi olarak da. Bir ülkede bir insanlar ekonomik yetersizlikten dolayı intihar ediyorsa bir sıkıntı varsa burada bir sorun var. O zaman o ülkenin içerisinde suyundan içmiş, bu ülkenin topraklarında büyümüş, yemeğini yemiş bir insanın sanatçı olarak o topluma bir şeyler katması lazım. Maddi ve manevi olarak. Bu benim düşüncem ama diğer türlü kendi kazandıkları parayı kendi yiyenlere saygım tabi ki de var. Her fikre saygım var, sanatı sanat için yapanlara da saygım var. Ama bir sanatçı, maddi manevi olarak toplumun yanında yer almalı, sanatını da toplum için yapmalı diye düşünüyorum.
Müzik camiasına girmek isteyen birine tavsiyelerin nelerdir?
Şu şekilde; Müziğini özgürce yapmak istiyorlarsa onu yapsın mesela benim Rap camiasında tanıdığım gençlerde var. Gerçekten inanmışlar. Bunu iyi yaparlar, kötü yaparlar. Bu karşı taraftaki dinleyici ile alakalı. Bir genç kendisini hangi müziğe daha yakın hissediyorsa ve müziğe başlamak istiyorsa başlamalı. 1950’lerde plak şirketleri vardı. Bütün haklarını ona veriyordun. Plak şirketleri senin tek sahibin oluyordu. Ama şu an öyle ki bugün Youtube’da bir kanal açıp kanaldan kendini duyurabilirsin. Ben yemeksepeti ve getir üzerinden annemle birlikte işletmiş olduğum kafede siparişi verirken şarkıların kare kodunu koyuyordum. Kare kodların altına da ‘Barış Çağlayan Ölme Anne’ şarkısı için tıklayınız yazıyordum. Mesela ben demokraside çare tükenmez diyorum. Müziğe başlayacaklarsa, seviyorlarsa, inanıyorlarsa kesinlikle başlasınlar. Mücadelesinden, hayallerinden vazgeçmesinler. Ne kadar zor da olsa şu şartlarda hayalleri için mücadele etsinler. Bir gün bu hayallere bir şekilde ulaşacaklarına inanıyorum.
Ereğli’de sanata ve sanatçıya değer verildiğini düşünüyor musun?
Ben belediyemizin Karadeniz Ereğli Belediyesi’nin şunu yapmasını çok isterdim; Ereğli’de müzikle ilgilenenleri tek tek tespit edip onlara yılda bir çok kez sahne imkanları vermelerini çok isterdim. Sevgi Barış Dostluk Festivali’nde büyük sanatçılara çok büyük meblağda ücretler verildiğini biliyorum. Duyuyorum. Bugün Amfi Tiyatro’da çıkan yerel sanatçılara maddi olarak bir şeylerin verilmesi gerektiğini düşünüyorum ben talep etmiyorum bir ücret ama şu maddi zorluk da maddi olarak az dahi olsa bir şeylerin gelmesi o gençler için bir motivasyon kaynağı olabilir. Halil başkanımızı ben seviyorum. Evet sanata dair çok güzel adımlar var. Sanat sokağı var. Ama bunu daha da ilerletebilir. Yerel sanatçıların fikirlerinin de alındığı bir belediye çalışması yapılabilir. Yani bugün Amfi Tiyatro’daki gençlere maddi olarak çok az da olsa bir ödeneğin verilmesi o gençleri daha da çok motive edecektir. Ödenek için de belediyemizin bir uğraş verdiğini duydum. Bu güzel adımı atacaklarına inanıyorum. Yerel sanatçılar için de birincilik üzerine değil de herkesin kazandığı bir etkinlik yapılabilir. Ben şahsi olarak sanatın yarıştırılmasını doğru bulmuyorum.
Bu mesleğe Ereğli’de mi devam etmek istiyorsun? Eğer istiyorsan Ereğli’de ilerleyebileceğini düşünüyor musun?
Dürüst olmam gerekirse evet burası memleketim. Burayı seviyorum. suyunu, toprağını seviyorum. Burada çok sevdiğim dostlarım da var. Çok sevdiğim insanlar da var. Fakat burada kalırsak müziğimin yeterince ilerleyebileceğini düşünmüyorum. Belli bir seviyede kalır. Yüksek lisans yapmayı düşünüyorum. Şehirler arasında İzmir, İstanbul, Ankara, Eskişehir gibi şehirler var. Eğer ki İzmir’de imkanım olursa ya da İstanbul’da buralarda daha da ilerleyebileceğimizi düşünüyorum.” Dedi.
Barış Çağlayan’ın son çıkan “Zıpla Hadi Şimdi” şarkısını dinlemek için;
adamın dibi