Bu yazımda Ereğlili gençlerin ve Ereğli’de yaşayan gençlerin ne istediğini belirteceğim.
Kalemim ve not defterimle birlikte; bankta, kafede, çay bahçesinde, sokağın herhangi bir yerinde gördüğüm her gence “Ereğli’de ne istiyorsunuz? Ne olsa daha iyi ve güzel olabilir?” diyerek sorularımı yönelttim, notlarımı aldım. Geneli aynı konulara değindi.
İlk olarak birçoğu sahil bandının daha güzel hale getirilmesini, restore edilmesini söyledi.
Birde sanatı seven gençlerle konuştum.
Onların sitemi büyüktü.
Sanat sokağının daha güzel hale getirilip, modernleştirilmesini istediler.
Sokağın güzel olduğunu, fakat gençleri içine çekecek bir atmosfer olmadığını dile getirdiler.
Peki tavsiyeleri nelerdi?
Resim çizmeyi seven öğrencilerin ve vatandaşların davet edilerek, herhangi bir çizim yapılmasını ve halka açık bir etkinlik yapılması,
Müziği sokağa taşıyarak orada müzikler söylenerek veya müzik aletleri çalınarak etkinlikler yapılması gibi tavsiyelerde bulundular.
Üniversite okuyan öğrenciler, şehir dışından ve yurt dışından gelen gençler ise Ereğli’de modern bir müzenin olmadığını, Ereğli’nin tarihini tek bir binada toplayarak modern bir müze yapılması gerektiğini söylediler. Bunu isteyen kişi sayısının bir hayli fazla olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
Gelelim en çok dilde gezen konuya
“Karadeniz Ereğli’de kütüphane yok desek yeridir.” Cümlesi beni fazlasıyla üzdü.
Lise ve üniversite öğrencileri, bu durumun Ereğli gibi bir yer için fazlasıyla eksiklik olduğunu belirtti.
Öğrencilerin istedikleri; kitap yönünden zengin, 7/24 açık, modern ve kıraathane gibi olmayan bir kütüphane istediklerini sitemkar bir şekilde söylediler.
Bana sorarsanız haklılar.
Kahvede okey döndürmeye mi gidiyoruz, kitap okumaya mı gidiyoruz belli değil!
Birde hayal gücü muazzam olan gençlere denk geldim.
Dediler ki; “Göztepe’nin oraya Hollywood’da olan bir yazı gibi ‘EREĞLİ’ yazılsın. Dışarıdan gelen herkes ilk oraya bakıp fotoğraf çekilmek ister.” Dediler.
Kimisi için saçmalık, kimisi için farkındalık.
Tabi bunların haricinde üniversite mezunu gençlerin Ereğli’de iş bulamadığı notlarımdan kaçmadı.
Ereğli’yi seven gençler maalesef mezun olduktan sonra memleketine gelemiyor, şehir dışında bir hayat arayışına geçiyor.
Bu durumda da genç nüfusumuz git gide azalıyor.
Bu soruların ardından sahilde bulunanlara şu soruyu sormak asla aklımdan çıkmadı;
“Sizce şuraya (Amfi Tiyatro) 9 katlı binaya eşit olan bir cami yapılsa güzel olur mu?” dedim.
Biz gençlerin pek aklı ermez tabi her şeyi siz biliyorsunuz ama onlarda şöyle dedi:
“Yav zaten sahilden baktığında bile bir sürü minare görüyorsun. Ne gerek var sahile cami yapmaya? Bunların canı para harcamak istedi herhalde o yüzden yapıyorlardır. Ya da Cumhurbaşkanı’nın gözüne girme peşindedirler. ” Dediler.
Ah bizim bu gençler…
“Geliyorsun gidiyorsun konuyu camiye getiriyorsun.” Diyorsunuz.
Getiririm!
Hazır camileri dolduramıyorsunuz, milleti Allah-Kitap diye diye dinden soğutuyorsunuz, birde üstüne ortalık kan ağlarken tekrar cami yapmak isteyip milyonlar harcamayı göze alıyorsunuz.
İnsanların manevi duygularını sömürdüğünüz yeter!
Bu gençler iş istiyor, yenilik istiyor.
Benim gözümde elinde olanı değerlendiremezken üstüne tekrarını getirmek lüzumsuzdur. Lüzumsuz harcama yapan da lüzumsuzdur.